s

Babasından devraldı, fabrikaya dönüştürdü! 35 ülkeye ihracat yapıyor: 50 kişiydik

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Esra Hasnalçacı, tekstil sektöründe ailesinden aldığı mirası daha ileriye taşımak için uzun yıllardır çalışıyor. Babasından devraldığı işletmeyi, çağın gerekliliklerine uygun şekilde modernize ederek bugün global pazara açılmış bir tekstil firmasına dönüştürdü. Ar-GE’den kalite yönetimine, müşteri portföyü geliştirmekten sürdürülebilir koleksiyonlar hazırlamaya kadar birçok alanda aktif rol üstlenen Esra, bunun yanı sıra, sosyal sorumluluk projelerinde yer almaya da önem veriyor. İş hayatındaki başarının, topluma dokunmakla daha anlamlı hale geldiğine inanan Esra, “Bugün geldiğimiz noktada, işletmemizin hem üretim hem de yönetim tarafında yenilikçi, müşteri odaklı ve sürdürülebilir bir anlayışla yol almasını sağlamak benim en büyük gurur kaynağım. Köklerimizden aldığımız değerleri koruyarak, geleceğe bakan vizyoner bir marka oluşturmak için çalışmaya devam ediyorum” dedi.

’50 KİŞİLİK İŞLETMEYİ 2 KATINA ÇIKARDIK’

İşi, 50-60 kişilik bir işletmeyken alıp bugün 130 kişiye kadar tam iki katı kapasitede hizmet veren bir kuruluş haline getirdiklerine dikkat çeken Esra, “İlk adımda üretim kapasitesini artırmak için modern makineler ve dijital altyapı yatırımı yaptık. Daha sonra üretim hatlarını profesyonelce organize ederek iş bölümü ve verimliliği ön plana çıkartıp ihracata odaklanarak firmamızı sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da bilinen bir üretici haline getirmeyi hedefledik. Ekip arkadaşlarımız ve çalışanlarımızla hep beraber el ele yürüttük bu süreci. Süreç içerisinde gerek ülke ekonomisi gerek sektörün zorluklar yaşadığı seneleri az hasarla atlattık. 200 kişiyle ihracat yaptığımız günler de oldu fakat şu an sürecin getirmiş olduğu zorunluluklar sebebiyle 130 kişiyle dünyanın birçok tanınmış markasına üretim yapıyor, ülkemizin adını duyurmaktan gurur duyuyoruz” diyerek şunları söyledi:

Alıntı Metni


'KADINLARIN İŞ GÜCÜNDEKİ ROLÜ SON DERECE DEĞERLİ'

"Kadın çalışanlarımız üretim disiplinine, detay odaklı çalışmaya ve iş ahlakına sağladıkları katkılarla şirketimizin sürdürülebilir başarısında çok önemli bir rol oynuyor"diyen Esra, “Onların varlığı, yalnızca üretim süreçlerimizi verimli kılmakla kalmıyor, aynı zamanda kurumsal değerlerimizin ve iş kültürümüzün gelişimini de güçlendiriyor. Özellikle ‘Aile Yılı’ kapsamında, çalışanlarımızın konforunu ve aile birliklerini korumak amacıyla politikalarımızı daha da güçlendiriyoruz. Şirket olarak, üzerine düşen yükümlülüklerin bilincindeyiz ve bu doğrultuda çalışan odaklı, sürdürülebilir ve destekleyici bir iş ortamı inşa etmeye devam ediyoruz. Kadınların iş gücündeki rolü, yalnızca üretim süreçleri açısından değil, aynı zamanda inovasyon, yaratıcılık ve kurumsal sürdürülebilirlik açısından da son derece değerli. İş dünyasında kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması, kurumlara farklı bakış açıları, yüksek empati yeteneği, detay odaklılık ve uzun vadeli stratejik vizyon kazandırdığını düşünüyoruz” ifadelerini kullanarak başarısının sırrını şöyle paylaştı:

Alıntı Metni


‘İŞ HAYATINDA EN BÜYÜK MENTORUM BABAM’

Şirketin aylık ortalama 50–60 bin adet ürün üretim kapasitesine sahip olduğuna değinen Esra, “Bu altyapıyı kurarken modern makine parkuru, eğitimli insan kaynağı ve çok katmanlı kalite kontrol sistemlerine önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Ayrıca dijital yazılımlar ve etüt-zaman yönetim sistemleriyle üretim hedeflerini, stokları ve ihracat süreçlerini anlık olarak takip ederek sürdürülebilir, güvenilir ve rekabetçi bir üretim modeli oluşturduk” diye konuştu.

Pentagon'un gözü İran'ın Şahid-136'sında! Dikkat çeken ihale: 'Kopya aranıyor'

İş hayatında en büyük mentorunun babası olduğuna dikkat çeken Esra, “Onun disiplinli, dürüst ve çalışkan iş anlayışı, bana sadece mesleki anlamda değil, aynı zamanda insani değerler açısından da yol gösterdi. İş dünyasında dürüstlüğün, sözünde durmanın ve emeğe saygının ne kadar önemli olduğunu ondan öğrendim. Bugün attığım her adımda, o değerlerin bana kazandırdığı sağlam temeli hissediyorum. Bunun yanı sıra sektörde uzun yıllarını vermiş deneyimli profesyonellerden de danışmanlık alma fırsatım oldu. Her biri bana farklı perspektifler kazandırdı; kimi üretim süreçlerinde verimlilik üzerine, kimi insan kaynağı yönetiminde, kimi de uluslararası pazarların dinamiklerinde yol gösterdi. Mentorlarım sayesinde sadece işimizi büyütmeyi değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir vizyonla hareket etmeyi öğrendim. Bu nedenle girişimcilere tavsiyem, ilham aldıkları kişilerin öğrettiklerini kendi vizyonlarıyla harmanlamaları ve farklı kaynaklardan öğrenmeye her zaman açık olmalarıdır” ifadelerine yer verdi.

‘İŞ VE ÖZEL HAYAT DENGESİNİ KURMAK İMKANSIZ DEĞİL’

Girişimcilik yolculuğunda zorlandığı anlar da olduğunu söyleyen Esra, "En zor anım, ilk büyük ihracat siparişimizi aldığımız dönemdi. Bir yandan bu fırsatın getirdiği heyecanı yaşarken diğer yandan ciddi bir sorumluluğun ağırlığını hissettim. Yüzlerce kişinin emeği, firmanın itibarı ve müşteriye verilen söz o siparişin arkasındaydı. Üretim kapasitesini artırmak, süreci doğru planlamak ve lojistikten kalite kontrole kadar her detayı kusursuz yönetmek gerekiyordu. O günlerde uykusuz gecelerimiz oldu, sürekli alternatif çözümler ürettik ve tüm ekiple birlikte adeta zamanla yarıştık. Ama en ödüllendirici an, o siparişi tam zamanında ve beklenen kalitenin üzerinde teslim ettiğimiz gündü. Bugün geriye baktığımda, o süreç sadece bir teslimat değil, bize güven, motivasyon ve daha büyük hedeflere yürüme cesareti kazandıran bir başarı hikayesi oldu" bilgisini verdi.

İş hayatı ile özel hayat dengesini nasıl kurduğunu sorduğumuz Esra, “İş hayatı ve özel hayat arasındaki dengeyi kurmak gerçekten zor ama kesinlikle imkânsız değil. Benim için bu dengeyi sağlayabilmenin ilk adımı, zamanı disiplinli bir şekilde planlamak oldu. Çalışma saatlerimi net biçimde belirliyor, işin yoğun temposunu belli bir çerçeveye oturtmaya özen gösteriyorum. Bununla birlikte, ailemle geçirdiğim vakitleri kutsal kabul ediyorum. O anlarda tamamen işten uzak kalmaya, zihnimi de kalbimi de sadece onlara ayırmaya çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki gerçek huzur ve motivasyon, işten çok özel hayattaki bağlardan güç alıyor. Tabii ki bu dengeyi kurmak tek başına mümkün değil. Ekibime güvenmek ve sorumlulukları paylaşmak bu sürecin en kritik kararı. İnanıyorum ki iş ve özel hayat arasında kurulan bu denge, sadece kişisel mutluluğu değil, aynı zamanda profesyonel başarıyı da besliyor. Çünkü dengeli bir yaşam, daha güçlü kararlar alabilen, daha üretken ve daha vizyoner bir lider olmanın temelini oluşturuyor” diyerek sözlerini şöyle noktaladı:

Alıntı Metni
Okan Buruk'tan Barış Alper Yılmaz ve Kerem Aktürkoğlu sözleri! 'Genç oyuncuların kafası karışabiliyor'

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.