Et yedirmeyen kene tehdidi! Her şey bir ısırıkla başlıyor: Alerji kalıcı, tedavisi yok

Derleyen:Betül Topaklı / Milliyet.com.tr- 2002 yılından bu yana özellikle bahar ve yaz aylarında artış gösteren kene vakaları, her yıl çok sayıda insanın hayatını tehdit etmeye devam ediyor. 2025 yılının Ocak-Haziran ayları arasında İstanbul, Kayseri, Tokat, Sivas ve Erzurum başta olmak üzere ülke genelinde basına yansıyan 7 bin 801 kene ısırığı vakası tespit edildi. Peki size bir kenenin ısırması sonucu vejetaryen olmak zorunda kalabileceğinizi söylesek! Nedeni ise bazı kene ısırıklarının et ve süt ürünleri alerjisine neden olması. Yediğiniz etten saatler sonra vücudunuz kaşınmaya, şişmeye veya ani ağrılarla savaşmaya başlarsa, sorun gıda zehirlenmesi değil, bir kene ısırığıyla gelen geç başlayan et ve süt alerjisi olabilir. Alpha-gal sendromu olarak tanımlanan bu hastalık, ABD'de ve dünya genelinde hızla yayılıyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, ABD'de 450 bin kadar kişinin bu hastalığa sahip olabileceğini tahmin ediyor. Peki alpha-gal sendromu nedir ve insanlara nasıl bulaşıyor?

İNSAN DIŞINDAKİ MEMELİLERDE VAR
Söz konusu bu şeker, bütün memeli hayvanlarda bulunuyor ancak insanların da içinde yer aldığı kuyruksuz maymunlar (Hominoidea) ve onların en yakın akrabalarını içeren eski dünya maymunlarında (Cercopithecidae) üretilemiyor. Yani bağımsız bin bir farklı veri hattıyla evrimsel akrabalıklarını doğruladığımız bu canlıların hepsinde GGTA1 isimli bir gen eksik. Bu gen olmadığında, alfa-gal şekeri de üretilemiyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu mutasyon, eski dünya maymunları ve onlardan ayrılarak evrimleşen kuyruksuz maymunların ortak atasında yaşandı ve tüm torunlara miras kaldı. Aksi takdirde bu mutasyonun yüzlerce “alakasız” türde, birbirinden tamamen bağımsız şekilde, ayrı ayrı meydana geldiğini varsaymamız gerekirdi (ve tabii aradaki akrabalık ilişkisini ispatlayan binlerce diğer veriyi de görmezden gelmemiz gerekirdi).
ŞOK VE ÖLÜME NEDEN OLABİLİYOR
İşte insan da atalarından bu mutasyonu miras alan bahtsız türlerden sadece biri.Alfa-gal şekerinin bulunmaması normalde ciddi bir sorun teşkil etmiyor. Ancak eğer ki bu şeker, yüksek dozda kana karışacak olursa, hele hele Th2-tetikleyici unsurlarla bir arada alınacak olursa, bir dizi diğer antikorla birlikte immünoglobülin E (IgE) antikorlarımızla etkileşiyor. Bu etkileşim, vücutta kızarıklık, kurdeşen, mide bulantısı, kusma, nefes darlığı, tansiyon düşmesi, baş dönmesi, baygınlık hâli, güçlü mide ağrısı ve hatta anafilaktik şok ve ölüme neden olabiliyor. Bunlar, kısmen tipik sayılabilecek alerji semptomları.

VÜCUT 2 İLÂ 6 SAAT İÇİNDE TEPKİ VERİYOR
Tipik olmayan şey, bu alerjiyi tetikleyen unsur ise: Alerjik tepki. Kene tarafından ısırıldıktan sonra primat olmayan memeli hayvanların etlerini yemeye kalktığınızda baş gösteriyor. Eskiden kuzu pirzola yerken hiçbir sorun çekmezken, (Alpha-gal sendromunda semptomlar, enfekte keneyle temastan 1 ila 3 ay sonra ilk kez görülebiliyor ) bu kene tarafından ısırıldıktan kısa bir süre sonra, aynı kuzu pirzolayı (veya bir diğer primat-olmayan memeli etini) yediğinizde ve hatta memeli sütü gibi ürünleri tükettiğinizde, 2 ilâ 6 saat içinde vücudunuz alerjik reaksiyon göstermeye başlıyor. Bu süre de oldukça ilginç. Çünkü birçok alerjik tepki, alerji unsuruyla temastan sonraki birkaç dakikada kendini gösteriyor. Alerjenle etkileşmeden saatler sonra tepkinin görüldüğü durumların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
HASTALIK DÜNYAYA HIZLA YAYILIYOR
Yeryüzünde 850 civarında kene türü var ve bunların 60 kadarı insanlara bulaşan hastalıklar taşıyor. Aralarında Lyme Hastalığı veya kene-kaynaklı ensefalit gibi çok ağır hastalıklar olsa da baş gösteren alfa-gal sendromu en dikkat çekicileri arasında yer alıyor. Birkaç yıl önce uzmanlar, alfa-gal sendromunun esas olarak güneydoğu ABD ile sınırlı olduğunu düşünüyorlardı. Çünkü büyük ölçüde yalnız yıldız kenesinin coğrafi yayılımıyla ilişkiliydi. Ancak hem yerel hem de küresel raporlar, altı kıtada alfa-gal sendromuna neden olabilen çok sayıda farklı kene türünü tanımladı. Bunların arasında Lyme hastalığını da bulaştıran çok sayıda kara bacaklı kene veya geyik kenesi de var. Kene popülasyonları geyik ve insan popülasyonlarının artmasıyla birlikte hızla artarken, alfa-gal sendromlu insan sayısı da yükselişe geçti. Bilim insanlarına göre bu gizemli hastalık, başta ABD olmak üzere dünya çapında hızla yayılıyor. Nedeni ise, kene popülasyonlarının artması. İnsanlar doğa yürüyüşü ve kamp gibi aktivitelerle daha çok risk altına giriyor. İklim değişikliği ve artan geyik sayısı da kenelerin yayılım alanını genişletiyor.

TEDAVİSİ YOK
Alfa-gal sendromunun şu anda kesin bir tedavisi bulunmuyor. Dolayısıyla kişilerin kırmızı etten ve süt ve jelatin içeren tüm hayvansal ürünlerden uzak durmak gerekli. Diyet bakımından belki bu sağlanabilir fakat birçok ilaçta ve tıbbi üründe de memeli vücudundan üretilen malzemeler kullanıldığı için bu kişiler ciddi sorunlarla karşılaşabiliyorlar. Şu anda alfa-gal içermeyen et ürünleri ve tıbbi ürünler üretilme aşamasında ancak hastalık sadece 20 yıl kadar önce keşfedildiği için halen öğrenmemiz gereken çok şey bulunuyor. Bildiğimiz bir şey, sendroma bir kez yakalandıktan sonra, eğer onu uzun bir süre tetiklememeyi başarırsanız, yıllar içinde etkisini giderek yitirmesi ve nihayetinde tamamen ortadan kalkabilmesi. Fakat tekrar ısırılmanız hâlinde sendrom da geri dönüyor veya başa sarıyor.
ARAŞTIRMALAR DEVAM EDİYOR
Hastalıktan korunmak için yeni kene ısırıklarına maruz kalmamak gerekiyor. Şiddetli vakalarda EpiPen taşıması öneriliyor. Besin etiketlerini dikkatle okumak ve 'alpha-gal içerebilir' uyarılarına dikkat etmek büyük önem taşıyor. Hangi bireylerin alerji geliştirdiği hâlâ tam olarak bilinmiyor. Kenenin salyasındaki bileşenler mi, yoksa ısırma yöntemi mi tetikliyor?, Neden bazı kişiler semptomsuzken diğerleri hayati reaksiyonlar yaşıyor? Bu konudaki araştırmalar devam ediyor. Bilim insanları önümüzdeki 10 yıl içinde, alpha-gal sendromunun önlenmesi, teşhisi ve tedavisi konusunda önemli gelişmeler olacağını düşünüyor.
Sende Yorum yap