42 yıl sonra döneceğim dedi, kayboldu! Mektuptaki UFO gizemi: 51. Bölgede olabilir

. Yazar - Kimbilir Editör 24 Ağustos 2025 Pazar

Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - 7 Ekim 1948’de dünyaya gelen Granger Taylor, küçük yaşlardan itibaren makinelerle ilgilenmeye başladı. Mekanik konulardaki zekası onu çevresinde efsanevi bir figür haline getirdi. Ve hayatının geri kalanını adeta metaller, motorlar ve devrelerle ördü. Lise eğitimini tamamlamadı, buna rağmen yeteneği, mühendislik bilgisine sahip pek çok kişiden ileriydi. Yakın çevresi onun hakkında"Hangi aleti eline verseydiniz, çalışır hale getirirdi"diyordu. Yıllar içinde hurdalardan uçaklar, lokomotifler ve arabalar ortaya çıkardı. En bilinen başarılarından biri, terk edilmiş bir P-40 Kittyhawk savaş uçağını adeta yeniden hayata döndürmesiydi. Bir koleksiyoner tarafından satın alınan bu uçak, Taylor’ın mühendislik yeteneğinin en güçlü kanıtlarından biriydi.

’42 AY SONRA GERİ DÖNECEĞİM DİYEREK EVDEN AYRILDI’

Taylor, iri yarı, 8. sınıf terk ancak makineler konusunda oldukça yetenekliydi. Mahalledeki çocuklara makinelerin inceliklerini öğreterek akıl hocalığı yapıyordu. Mahalledeki çocukların yardımıyla lokomotifleri, buldozerleri, arabaları, kamyonları ve hatta uçakları yeniden üretiyordu. Taylor'ın restore ettiği İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir Kitty Hawk uçağı, Kuzey Dakota'daki özel bir koleksiyoncu tarafından satın alınmadan önce yıllarca Duncan bölgesinde sergilendi. Makine bulma ve onarma konusunda yaptığı işler, bu alanda eğitimi olmayan biri için etkileyiciydi. Her şeyi inşa edebilirdi. Eşsiz bir yeteneğe sahipti.

1970’lerin sonuna doğru Taylor, giderek artan bir şekilde UFO’larla ilgilenmeye başladı. Çeşitli kitaplar okuyor, radyo programlarını takip ediyor, dünya dışı varlıklarla iletişim kurmanın mümkün olduğuna inanıyordu. Arkadaşlarına sık sık, rüyalarında ya da meditasyon sırasında uzaylılardan mesajlar aldığını söylüyordu. Taylor, uzaylılara duyduğu ilgiyi yalnızca konuşmakla sınırlı bırakmamış, yaşam tarzını da bu merak üzerine kurmuştu. Taylor, Duncan kasabasının hemen dışında, aile çiftliğinde yaşıyordu. Burada bir UFO’yu andıran, tamamen kendi tasarladığı yuvarlak bir yapı inşa ettiğinde 14 yaşındaydı. Çevresi bu eve ‘uçan daire’ adını taktı. En çarpıcı nokta ise, kaybolmadan hemen önce yazdığı nottu. 29 yaşındaki Taylor, arkadaşlarına ve ailesine bıraktığı mektupta şu ifadeleri kullanmıştı:

1970’lerin sonunda Granger Taylor, en sıra dışı projesine başladı. İki hurda uydu antenini kullanarak bahçesinde bir ‘uzay gemisi’ inşa etti. İçine soba, kanepe ve televizyon koydu. Burası onun için bir atölyeden öte, adeta bir yaşam alanına dönüştü. O dönemde UFO’lara duyduğu ilgiyle tanınan Taylor, sık sık arkadaşlarına uzaylılarla iletişim kurduğunu söyledi. Çevresi için bu sözler biraz sıra dışı görünse de kimse onun zekasına ve hayallerine engel olmamaya çalıştı.

29 Kasım 1980 gecesi Vancouver Adası’nı şiddetli bir fırtına sarstı. O gece Granger Taylor, ailesine "Uzaylılarla yolculuğa çıkıyorum. 42 ay sonra geri döneceğim"yazılı bir not bırakarak evden ayrıldı. Arkasına ise Waterloo Dağı’na ait bir harita çizmişti. Notun sonunda da tüm mal varlığını ailesine bıraktığını belirtiyordu. Son kez bir restoranda görüldü. Fırtınaya rağmen montunu dahi giymemişti. Ardından 1972 model kamyonetine bindi ve gözden kayboldu. Bir daha da geri dönmedi.

SAVAŞ UÇAĞINI YENİDEN RESTORE ETTİ

Taylor’ın kayboluşunun ardından polis ve gönüllüler geniş çaplı bir arama yaptı. Ancak hiçbir iz bulunamadı. Dosya yıllarca ‘çözülemeyen gizem’ olarak kaldı. Ta ki 1986 yılına kadar. Vancouver Adası’nda orman işçileri, Mount Prevost yakınlarında parçalanmış bir kamyonet buldu. İncelemeler aracın Taylor’a ait olduğunu gösterdi. Yakında bulunan kemik parçaları ve kıyafet kalıntıları da onun izlerini taşıyordu. Çürümüş malzemeler arasında bulunan giysi parçaları, Taylor'a ait bir gömleğe aitti ve annesi de bu parçayı doğruladı. Parçalar, kaybolmasından kısa bir süre önce Taylor'ın kendisi için diktiği bir gömleğin kumaşıyla eşleşti. Ancak kesinlik yine yoktu. Ailesi evden bir miktar dinamitin kaybolduğunu söylemişti. Bu da aracın patlamayla yok olduğunu düşündürdü. Fakat soru işaretleri ortadan kalkmadı. Taylor intihar mı etmişti, kaza mı olmuştu, yoksa geride kasıtlı olarak bir ‘iz’ mi bırakmıştı? Yıllarca oğullarının çıkıp geleceğini düşünen aile, kapılarını kilitlemeyip hep açık bıraktılar. Onun bir gün, sürpriz yapıp geleceğine dair umutları hep vardı, ancak bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.

Ancak arkadaşlarından biri, bu kanıtların kesin olmadığını savunarak bu iddiaya karşı çıktı. Bazıları ise, Taylor'ın Kolombiya'ya taşındığı veya uzaylı komplo teorilerinin merkezinde yer alan ücra ABD hava üssü 51. Bölge'de çalışmak üzere ABD hükümeti tarafından kaçırıldığı gibi çeşitli teoriler ortaya attılar.

‘İNTİHAR ETMEYİ PLANLASAYDI BUNU BİLİRDİM’

Taylor'ın ebeveynleri Jim ve Grace vefat etti ve çiftlik artık Taylor'ın kız kardeşi Grace Reynolds'a ait. Taylor, bu hikayeyle en çok ilişkilendirilen nesneyi, yani iki uydu anteninden inşa edilmiş bir 'uzay gemisini' de aynı evde inşa etti. Uzay yolculuğuna olan ilgisi, 1977'de Star Wars'un ortaya çıkmasıyla arttı ve odun sobası ve yatakla donatılmış UFO benzeri kalesinin inşası kısa süre sonra başladı. Başlangıçta her şey eğlence amaçlıydı. Ancak uzaylılar tarafından kaçırılmayla ilgili tekrarlayan rüyaları temel alarak uzaylılarla iletişim kurabileceği bir radyo inşa ettiğinde, sağlığıyla ilgili sorular ortaya çıkmaya başladı. Şu anda 53 yaşında olan arkadaşı Keller, Taylor'ın uzay gemisini inşa etmesine yardım etti ve arkadaşının intihara meyilli olmadığını savundu. Taylor'ın arkadaşı Robert Keller, Taylor 1980'de ortadan kaybolduğunda 15 yaşındaydı.Ailesiyle birlikte Taylor'ı hayatta gören son kişi olan Keller onun hakkında "Granger hayatımda tanıştığım en zeki, ayakları yere basan ve bilge adamdı"demişti. ÜstelikTaylor intihar etmeyi planlasaydı bunu bileceğini söyledi. Keller, "Deli değildi. Hayatını normal bir şekilde sürdüren çok, çok zeki bir adamdı" diye konuştu.

Taylor, Keller'a uzaylıların muhtemelen hava kötü olduğunda geleceğini, bu yüzden gizlice seyahat edebileceklerini söylemişti. Taylor, dağda kaza geçirmeyecek kadar akıllıydı. İmkanı yok. Patlayıcıları nasıl kullanacağını biliyordu. O bu konuda bir uzmandı. Bu yüzden güvenlik söz konusu olduğunda, bu onun bir numaralı önceliğiydi. Kaza yapmazdı ve bunu bilerek yapmazdı" bilgisini paylaşarak şunları söyledi:

Bugün bile Granger Taylor’ın hikayesi, UFO araştırmacıları ve komplo teorisyenleri tarafından tartışılıyor. Kimi gerçekten uzaylılarla yolculuğa çıktığına inanıyor, kimi ise onun zihinsel sorunları nedeniyle trajik bir karar aldığını düşünüyor. Ailesi ise hâlâ onun anısını bir mucit ve hayalperest olarak yaşatıyor. Granger Taylor, ardında çözülmemiş bir sır bıraktı. Onun hikayesi, modern çağın en gizemli kayboluş vakalarından biri olarak tarihe geçti. Hem mühendislik dehası hem de sınırsız hayal gücüyle tanınan bu genç adam ardında büyük bir gizem barındırıyor.