Zeynep Dilara Akyürek Milliyet.com.tr – İran ve İsrail arasında 13 Haziran günü başlayan çatışmalar hem iki ülkenin askeri potansiyelini hem de bölgedeki nükleer tehlikeyi tartışma konusu haline getirdi. İran’ın nükleer silah kullanması ihtimallerinden, dün İsrail’in vurduğu Şehit Reisi Nükleer Enerji Santralinden Natanz Nükleer Tesisi’ndeki radyasyon ve sızıntı haberlerine kadar pek çok kritik konu ve risk, dünyanın gündemine oturdu. Türkiye de müzakere ve barış yanlısı tavrıyla bölge ülkeleriyle diplomasi trafiğinde önemli bir aktör oldu. Ancak yaşananlar her geçen saat can ve mal kaybıyla sonuçlanıyor ve iki ülkeden durumun daha da ciddileşeceğine dair açıklamalar geliyor. Bu da krizin ve savaşın boyutlarının büyüyeceğine bir işaret gibi.Birkaç günlük olmadığı şimdiden anlaşılan ‘savaş’, nükleer tesislerdeki sızıntıyla küresel bir krizin merkezi oldu. Peki ama bölgedeki gerilim ne kadar sürecek ve Natanz’daki sızıntı çevresi için silahsız bir ‘ölüm’ mü demek? Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Udum ve Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Kağan Mercan konuyu tüm detaylarıyla Milliyet.com.tr’ye değerlendirdi.
Dünya in News
17 - Haziran • 3 min read