Zeynep Dilara Akyürek Milliyet.com.tr – Nükleer enerji üretilirken de ortaya bazı maddeler çıkar. Bunlardan biri olan plütonyum, aslında tüm bu enerji üretimi esnasında oluşur. Ancak nükleer enerji olarak kullanılan yakıtın içinde plütonyum bulunmaz. Bu nedenle de plütonyumu yakıttan ayrıştırmak gerekir. Belki de plütonyum bu aşamadan sonra bir ‘çöpten’ ziyade yeniden değerlendirilebilir bir ‘hazine’ olarak nitelendirilebilir. Özellikle de son yıllarda kötüye giden ekonomik gücüyle tartışma konusu olan ABD’ye göre bu önemli bir tasarruf ve ekonomik güç sağlayabilir. Üstelik nükleer enerjinin temelinde her ne kadar doğada bulunan uranyum olsa da, bu elbet bir gün tükenecek bir kaynak. Her geçen gün azalan uranyum rezervleri, fiyat artışını beraberinde getirirken sonuç, daha fazla ekonomik yük demek. Peki ama nükleer enerji üretim süreci, içinde kendi tasarruf anahtarını saklıyor olabilir mi? ABD başkanı Donald Trump’a göre ‘önemli bir silah malzemesi olan’ plütonyum, nükleer enerji üretiminin kazandırdığı bir hazineydi. Oysa yıllarca nükleer enerji üretilirken ortaya çıkmış ve özel şekilde depolanmıştı. Çünkü diğer birkaç ülkenin aksine ABD, potansiyel silah malzemesi olan plütonyumu dönüştürme fikrini benimsememişti. Ancak bu süreçte, özellikle Rusya’nın plütonyumu verimli şekilde kullanıyor olması, ABD’de 2’nci kez başkanlık koltuğuna oturan Trump için güdümleyici unsur oldu. Rusya plütonyumu verimli şekilde kullanıyordu, ABD kullanamaz mıydı? Kullanması ne kazandıracaktı? ABD’nin ekonomisini iyileştirecek o anahtar plütonyumda ise kapının ardında ışık görünüyor olabilirdi. Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Zabunoğlu, ABD’nin plütonyum hamlesini Milliyet.com.tr’ye anlattı.
Dünya in News
13 - Ağustos • 3 min read