Zeynep Dilara Akyürek Milliyet.com.tr – 1800’lerin sonu, insanların yeni fikirler ve icatlarla tanıştığı bir dönemdi. Binlerce fikir arasından biri, o günlerde ‘saçmalık’ ya da ‘imkânsız’ diye anılsa da 2000’in ilk çeyreğinde denemelerle hayata geçirilmesi amaçlanan ‘Mars’ta yaşamdı!1854te Cambridgedeki Trinity Collegeın üyelerinden William Whewell, Marsta denizler, kara ve muhtemelen yaşam formları olduğunu teorileştirmiş ve orada yaşam sürdürülebileceğine dair çalışmalar yapmıştı. Ondan 100 yıl kadar sonra da bu fikir iyice yayılmış ve bilimsel anlamda hesaplamalarla mümkün olabilecek bir Mars yaşamı üzerine filmler çekilmeye başlamıştı. Pek çok film ve çizgi dizide Marstaki yaşam ‘küre’ şeklinde yapılarda gösterilmişti. Peki ama neden? Elbette bunun bir açıklaması vardı. Mars atmosferinin yüzde 95 ila 96’sı karbondioksitten oluşuyordu. Buna karşılık kızıl gezegende oksijen miktarı yok denecek kadar azdı. Mars’ta havanın yüzde 1’inin 10’da biri kadar oksijen bulunuyordu. Bu da, insanların hayatta kalması için yeterli değildi. Mars’ta insanların ölümüne sebep olan karbondioksit, aslında orada yaşamak için bir anahtar olabilirdi. Çünkü o küre şekilli yapıların basınçtan patlamaması ancak, Prof. Dr. Ahmet Türer’in 2000’in ilk çeyreğinin sonunda yaptığı çalışmadaki malzemeyle mümkün olabilirdi: Karbondioksitten üretilen yapı malzemeleri! Üstelik pek çok tarım ürünü yetiştirilip Mars’ta yaşam, Dünyadakinden çok daha ucuza inşa edilebilecek olan bu evlerle mümkündü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Türer tüm bunları detaylarıyla Milliyet.com.tr’ye anlattı.